29 Kasım 2015 Pazar

Türkiyenin gündem hızı ve Tahir Elçi


Ciddiyim.Ben gündem hızına yetişemiyorum.Çevremdekiler yetişemediklerini söylüyor.Gündeme yetişebilen var mı sanmıyorum ama varsa kesin üstün insandır diyorum.Silvanda sokağa çıkma yasağını kaldırın derken Diyarbakır Suriçi’nde yasağın çoktan başlaması.Silvanda yasak kalkınca geri kalan talan edilmiş cadde sokak ve ev görüntülerini daha tam algılayamamışken Suriçinden gelen ölüm haberleri ve bazı evlerin mevzi yapılması.Onuda duyarken Mardinde Nusaybin’in karışması ki onuda atlatamadan bi baktık Derik gitti.Sonra bi baktık ki  gelinin babası damada bir adet bakanlık vermiş.Daha bunu konuşamadan pat diye bir Rusya uçağı alaşağı edildi.


Rus pilotları alınıp Rusya’ya verilecek denilse de birkaç saat sonra öldürüldüğünü öğrenmiş olduk.Yine hızlıca Rusya’nın Türkiye ile ilişkilerini askıya alması, turistlerini çekmesi ve gitmeyin denilmesi, türk işadamlarının Rusya’ya alınmaması, Rusya’dakilerin buraya gelememesi bunlarda bu jet hızındaki gündemde aynı günde olanlar bitenler.Tabi biz saatte 3 haber oranında gündemi takip etmeye çalışırken bi baktık ki herkesin sevdiği Can Dündar ve Gül Erdem despotizm kurbanı olmuş, işlerini yaptıkları için terör örgütüne yardım denilmiş, nasıl haber yaparsınız denilmiş ve tutuklanmış.Siz neden bunları yaptınız diye Can Dündar’ın onları sorgulaması gerekirken onlar neden bu haberleri yaptın diyor.Can Dündar’ı “Bugün olsa yine yayınlardım” sözü ile geri adım atmaması ve gerçek gazeteciliği yerine getirdiği için canı gönülden tebrik ediyor ve destekliyorum.

Ha şimdi Can Dündar ve Gül Erdem’in tutuklanması üzerine biz bunları düşünürken birde baktık ki Tahir Elçi öldürülmüş. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Öldü.Faillerin kim olduğu elbette şuanda bilinmiyor. Suikast mı yoksa kaza mı o da henüz belli değilken akıllarda hep tek bir soru var, Tam enseden giren ve sadece tek kurşun isabet eden kişiye suikast mı yapılmıştır, yoksa kaza mıdır? Evet soru bu.Cevapları tahmin etmek zor değil.

Çoğu kişinin herhalde izlemiş olduğu bir video vardır bu olay üzerine. Çok dar bir sokakta uzaktan silahlı bir kişi polise doğru koşuyor polis üzerine gelen silahlı kişiye rağmen havaya ateş ediyor hemen arkasından bir silahlı kişi daha polise doğru süratle geliyor.İki polis birden üst üste onlarca ateş ediyor. Ama gel görki bir kurşun bile isabet etmiyor. Düşünün.Dar bir sokak. İki polis. Onlarca mermi ve adam yanından geçip gidiyor. Bir kurşun bile değmeden! Polisin silahı bırakıp ayağını uzatsa adama on takla attıracak mesafeden, elini uzatsa bir yumruk darbesiyle yere serilecek mesafeden! Vurulamıyor ve yanından geçip giderken Tahir Elçi’nin bulunduğu yere doğru gidiyor.Görüntü döndüğünde ise Tahir Elçi’nin yerde yatar halde olduğu görülüyor.

Tahir Elçi öldü. Kaçan adamlardan biri silahını polise atıyor. Öteki ise koşarken öteki eline alıp cebine koyuyor.Ateş eden sadece polis kalıyor. Ve Tahir Elçi öldü. Kimler tarafından olduğu bilinmeden…



2 yorum:

  1. bunun da yanı sıra polislerden biri çatışma anında şüphelilere kaçma dur derken bir diğeri kaç kaç diye bağırıyor bu ironik değilde nedir

    YanıtlaSil
  2. Tabii bunları görmek bilmek düşünmek gerek

    YanıtlaSil